Tavsiye Kararları
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Onayladığı Tavsiye Kararları
Uzun bir süredir Başkent Ankara’nın ulaşım sistemi otomobil odaklı bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Bunun sonucunda ulaşım sistemi içinde farklı ulaşım biçimlerinin bütünleşik bir şekilde ele alınamadığı, toplu taşım, bisiklet ve yayalık açılarından Ankara’nın benzer dünya başkentlerine ve nazaran geride kaldığı görülmektedir. Sürdürülebilir, enerji etkin, iklim dostu ve sağlıklı bir kentin ulaşım altyapısında güvenli ve planlı bir bisiklet sisteminin önemli bir payı bulunmaktadır. Bu sebeple Ankara’da bisiklet altyapısının geliştirilmesi, bisiklet kullanımının bir ulaşım biçimi olarak teşvik edilmesi ve bisiklet kullanım kültürünün yaygınlaştırılması için aşağıdaki eylem planının uygulamaya konulması önerilmektedir:
a. Ankara Ulaşım Ana Planı çalışmaları ile bütünleşik olarak koordine edilmek üzere ABAY, “Ankara Bisiklet Yolu Ana Planı” çalışmalarının başlatılması ve sonuçlandırılması.
b. Bu plan doğrultusunda Ankara içi pilot bisiklet yolu uygulamalarının güzergâh önerilerinin belirlenmesi ve uygulanması.
c. Bisiklet kullanımı ve bisikletle ulaşım konularında a farkındalığın arttırılması için Ankara’nın çeşitli yerlerinde bisikletle gezinti ve turların, etkinliklerin, şenliklerin düzenlenmesi.
d. Bisiklet kullanımında konfor ve donanım standartlarının ve sürüş kalitesinin yerel üreticilerle iletişim içinde olarak ve destek alarak arttırılması, bisiklet kullanıcılarının kaliteli ve ucuz bisiklet ekipmanına, bakım ve onarım hizmetlerine erişebilmesi için Ankara’daki sektör temsilcileriyle birlikte sektör gelişim çalıştayı düzenlenmesi.
e. Ankara’daki bisiklet kullanıcılarının yararlanabilecekleri Coğrafi Bilgi Sistemi tabanlı bir bisiklet mobil uygulamasının oluşturulması.
Küresel iklim krizinin etkileri kentler ve kentliler üzerinde her geçen gün daha fazla hissedilmeye başlanmıştır. İklim krizini oluşturan sebeplerin başında da kentlerde aşırı tüketime ve toplumsal adaletsizliğe dayalı yaşam biçimi gelmektedir. Bu sebeple dünyanın pek çok ülkesinde iklim krizi ile başa çıkmada yerel yönetimlerin önemli bir rolü olduğu kabul edilmekte, yerel iklim değişikliği planları hazırlanmaktadır. Başkent Ankara, iklim değişikliğinin sonuçlarını derinden hissetmeye başlamıştır. Değişen yağış rejimi, kuraklık, sel baskınları, tarımsal üretimin olumsuz etkilenmesi gibi unsurlar kent yaşamını ciddi bir biçimde etkilemektedir. İklim değişikliğinin etkileri karşısında, Ankara kentinde iklim değişikliğine sebep olan unsurların azaltılması ve iklim değişikliğine karşı uyum stratejilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, Ankara Kent Konseyinin liderliğinde, konuyla ilgili tüm kamu, özel sektör, sivil toplum paydaşlarının, üniversitelerin, bilim insanlarının ve meslek odalarının katkısıyla “Ankara İklim Eylem Planı” hazırlanması tavsiye edilmektedir. Bu eylem planının katılımcı bir yaklaşımla hazırlanarak Başkent Ankara’nın, iklim değişikliğine yol açan imar planlaması ve uygulamaları, yapılaşma ilkeleri ve düzeni, yeşil alan projelendirme, uygulama ve bakım sistemleri ile ulaşım ve diğer emisyon üreten unsurlarında azaltım sağlanması, iklim değişikliğinin sonuçlarını dikkate alan, su kaynaklarının kullanımı, halk sağlığı, teknolojik ve yönetsel kapasite, farkındalık, verimli kaynak kullanımı gibi konularda uyum politikalarının tanımlanması önerilmektedir.
Başkent Ankara için Cumhuriyetimizin kuruluş sürecinin ve tarihi olayların özel bir önemi bulunmaktadır. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya gelmesi ile başlayan süreç, kuruluş sürecinin tüm önemli aşamalarının Ankara’da yaşanmasını getirmiştir. 13 Ekim 1923’de Ankara’nın Başkent ilan edilmesi ve akabinde 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti sağlam temeller üzerine Ankara’da kurulmuştur. Bu önemli olayların üzerinden neredeyse bir asırlık zaman dilimi geçmiştir. 2019 yılının 27 Aralık tarihinde başlayacak ve takip eden beş yılı kapsayacak süre içinde bu tarihi aşamaların yüzüncü yılları idrak edilecektir. Bu önemli dönüm noktalarında Başkent Ankara’nın tüm paydaşlarının siyaset üstü bir anlayışla ve ortak akılla harekete etmesi, bu tarihi olayların hakkıyla hatırlanması, idrak edilmesi ve halkın etkin katılımıyla taçlandırılması açısından önemlidir. Bu sebeple, Cumhuriyetimiz’in bu önemli dönüm noktalarında kamu ve sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilecek tüm etkinliklerde ortak bir aidiyet üzerinden hareket edilebilmesi, kamu ve kent belleğinde anlamlı izler bırakılması için ilgili karar süreçlerinin mümkün olduğu kadar Ankara Kent Konseyi çatısı altında yürütülmesi önerilmektedir.
Başkent Ankara’da yeşil alanların planlanmasında, oluşturulmasında ve sürdürülmesinde Ankara Büyükşehir Belediyesinin ve diğer yerel yönetimlerin önemli bir rolü ve payı bulunmaktadır. Ancak, kentte özellikle ağaçlandırma ve bitkilendirme çalışmalarının niteliği ve kapsamı açısından daha yaşanabilir bir noktaya erişilmesi için tüm paydaşların işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Kentte yapılan özel mülkiyetteki binalarda, imar mevzuatı gereği yapılan peyzaj projelerine uygun olarak ağaçlandırma ve bitkilendirme yapılmaktadır. Ancak, bu uygulamalarda çeşitli sebeplerden dolayı yapılan bitkilendirme çalışmalarının beklenen başarıyla uygulanamadığı bilinmektedir. Benzer şekilde, kamu mülkiyetindeki binaların yapımında ve takip eden ağaçlandırma ve bitkilendirme süreçlerinde de bir bütünsellik ve planlama sorunu bulunduğu görülmektedir. Bu sebeple, Ankara Kent Konseyinin, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi’nin, peyzaj alanında çalışan akademisyen ve uzmanların ve meslek odalarının da desteğini alarak Başkent Ankara’da yapılacak bitkilendirme ve ağaçlandırma uygulamaları konusunda etkinliği ve verimliliği arttıracak çalışmalar yapması önerilmektedir.
İklim krizi gibi dış etkiler, kentleşme sürecinin devam etmesi ve yeni büyükşehir yasasının etkileri gibi iç etkenler dolayısıyla, kentlerimizde tarımsal üretimle ilgili ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Geleneksel üretim biçimleri ve kültürel olarak tarım ve toprakla kurulan ilişki sanayileşir ve ekilebilir alanlar tarım vasfını kaybederken; Anadolu’ya uygun ata tohumlarının korunması, sağlıklı tarımsal ürüne erişim, tarım çalışanları için çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ülkenin gıda kaynaklarının ve öz üretiminin sürdürülebilirliği, hassas tarım teknolojilerinin yaygınlaştırılması gibi çok çeşitli konular önem kazanmaktadır. Ankara, Frig döneminden bu yana İç Anadolu’nun önemli tarım merkezlerinden birisi olagelmiştir. Ancak, kentleşme sürecinin son aşamasına girilmesi sebebiyle tarımsal üretim sürecine ilişkin sorunları Ankara da yaşamaya başlamıştır. Ankara’da sağlıklı bir yerel tarım politikasının geliştirilmesi gerekmektedir. Bunun ilk ve en önemli şartı ise güncel bir tarım envanterinin hazırlanmasıdır. Bu anlamda İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesinin kırsal kalkınma ile ilgili birimlerinin, Ankara Kent Konseyinin de katkısı ile, bir güncel tarım envanteri hazırlaması önerilmektedir.
12 Temmuz 2019 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Sıfır Atık Yönetmeliği”nin 9. maddesinin “g” fıkrasında, büyükşehir belediyelerine “Sıfır atık yönetim sisteminin tasarım aşamasından başlayarak uygulamaların izlenmesi faaliyetlerini de içeren tüm süreci kent konseyi gündemine dahil etmek”, yine aynı maddenin “k” fıkrasında ise “Belediyelerin mevcut atık yönetim hizmetleri ile belediye sınırlarında herhangi bir işletmeye bağlı olmaksızın atık toplayan kişilerin faaliyetlerini kent konseyi gündeminde değerlendirerek sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurulmak sureti ile yerel ölçekli yapılabilecek uygulamalar için belediye meclislerine önerilerde bulunulmasını sağlamak” görevi verilmiştir. Bu sebeple ilgili yönetmelikte belirtilen şekilde Ankara Kent Konseyinin, Ankara’da katı atık toplama ve bertaraf sistemi konusunda ilgili birimler tarafından bilgilendirilmesi ve karar süreçlerine dahil edilmesi, katı atık toplayan kişilerin faaliyetlerini değerlendirmek üzere yapılacak bir “sosyal etki değerlendirmesi” çalışması için desteklenmesi önerilmektedir.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'ne Sunulması Planlanan Tavsiye Kararları
Toplumda bulunan engelli bireylerin bireysel gelişimlerinde kültür ve sanat eğitiminin çok önemli bir yerinin bulunduğu, bu alanda çalışan uzman ve akademisyenler tarafından da sıklıkla ortaya konulmaktadır. Bu kapsamda Ankara'da yaşayan engelli bireylere kültür ve sanatın farklı alanlarında eğitim verilmesi amacıyla Ankara Kent Konseyi ve Ankara Büyükşehir Belediyesinin eşgüdümü ve işbirliği ile "Engelsiz Sanat Atölyeleri"nin kurulması önerilmektedir. Tavsiye kararına ilişkin detaylı bir rapor bulunmaktadır.
Bilindiği üzere Ankara Büyükşehir Belediyesi Ankara Kentinde bisiklet altyapısının geliştirilmesi ve bisikletin bir ulaşım aracı olarak yaygınlaştırılması için çalışmalara başlamıştır. Bu çalışmaların sistematik bir şekilde yürütülmesi ve görünürlüğünün arttırılması amacıyla kurumsal olarak da gerekli düzenlemelerin yapılması önemlidir. Bu kapsamda; Ankara'da bisiklet kültürünün geliştirilmesi, bisiklet farkındalığının arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılması, bisiklet konusunda akademik etkinliklerle kapasite gelişiminin sağlanması, bisiklet yolarının bakım, onarımı gibi çalışmaların yürütülmesi, bir spor ve ulaşım aracı olarak bisiklet konusunda etkinlikler yapılması ve bisiklet kullanıcılarının desteklenmesi gibi konularda çalışmalar yapabilecek ihtisaslaşmış bir birimin oluşturulmasının değerlendirilmesi önerilmektedir. Tavsiye kararına ilişkin olarak Ankara Kent Konseyi Bisiklet Meclisi söz konusu birimin ele alınmasında katkıda bulunacaktır.
Son dönemde yapılan mevzuat değişiklikleri ile kentlerde bisiklet yollarının yapımına ilişkin usuller ve standartlar belirlenmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunun Ek Madde 6- "l/6/2019 tarihinden itibaren, imar uygulaması görmemiş alanlar için hazırlanıp onaylanacak yeni imar planlarında, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara uygun şekilde ve plan bütününde ulaşım amaçlı bisiklet yolları ve bisiklet park istasyonları bulunması zorunludur. Topoğrafya ve arazi eğimi nedeni ile bisiklet yolu yapılamayan yerlerde ise yaya yolları düzenlenir" hükmü getirilmiştir. Bu hüküm uyarınca Ankara'da yeni yapılacak imar planlarında bütüncül bir yaklaşımla ve teknik standartlara uygun bisiklet yollarına yer verilmesi, planları tamamlanmış alanlarda da mevcutta yürütülen bisiklet yolu projeleriyle entegre olacak bisiklet yolu revizyon imar planlarının hazırlanması önerilmektedir.
Tavsiye kararına ilişkin detaylı bir rapor bulunmaktadır.
5276 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinde "kapalı ve açık otoparklar yapmak, yaptırmak, işletmek, işlettirmek veya ruhsat vermek" Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmaktadır. Bu sebeple, bütünleşik bir ulaşım planlama yaklaşımı doğrultusunda, Ankara kenti içerisinde yer alan ve büyükşehir belediyesinin uhdesinde bulunan tüm otopark alanlarının bir envanterinin çıkarılması, şeffaf, etkin ve verimli kullanım ilkelerinin geliştirilmesi ve mümkün olduğunda otoparkların yönetimine ilişkin sistematiğin büyükşehir belediyesinin mobil uygulamaları ile entegre hale getirilmesi önerilmektedir.
Tavsiye kararına ilişkin detaylı bir rapor bulunmaktadır.
Ankara'da pek çok amatör spor branşında faaliyet gösteren kulüpler ve federasyonlar yanı sıra sivil toplum örgütlerinin desteklemeye çalıştığı amatör sporla uğraşan önemli kitle bulunmaktadır. Amatör sporlar sağlıklı yaşamın yanı sıra profesyonel sporcuların yetişmesi için büyük önem taşımaktadır. Sporla ilgilenen kitlenin büyümesi de sporun ilgi alanını çok aşan, turizm ve kültürel etkileşim gibi konuların da gelişimini sağlayan bir unsurdur. Bu sebeple amatör sporların tüm branşlarının gelişimine katkıda bulunulması amacıyla kentteki spor tesislerinin bir envanterinin hazırlanması ve toplu taşımla erişilebilir mesafedeki tesislerin sayısının arttırılması için çalışmalar yapılması, amatör sporcuların lojistik ve teknik ihtiyaçlarının karşılanması için destek verilmesi önerilmektedir.
Tavsiye kararına ilişkin detaylı bir rapor hazırlanacaktır.
Kentlerin toplumsal yaşamının gelişmesinde kurumsallaşmış ve zengin içeriğe sahip kültür ve sanat faaliyetlerinin çok büyük önemi bulunmaktadır. Kültür ve sanat faaliyetleri bu anlamda insani gelişim, toplumsal hoşgörü, kültürel miras farkındalığı, sanatsal duyarlılık gibi konularda kentsel farkındalığın gelişmesine ciddi katkılarda bulunmaktadır. Ancak, Başkent Ankara son dönemde ulusal ve uluslararası ölçekli kültürel ve sanatsal faaliyetler konusunda geride kalmıştır. Pek çok tanınmış sanat sergileri ve kültürel etkinlikler İstanbul ve diğer büyük kentlerde gerçekleşmektedir. Bu sebeplerle Ankara'da yerel etkinliklerin yanı sıra, Ankara'nın kültürel ve doğal değerlerini öne çıkaracak uluslararası ve ulusal düzeyde kültür, sanat ve farkındalık etkinliklerinin desteklenmesi önerilmektedir.
Tavsiye kararına ilişkin detaylı bir rapor hazırlanacaktır.
Turizm faaliyetlerinin çok önemli bir boyutunu, kültürel mirasın da ayrılmaz bir parçası olan mutfak kültürü oluşturmaktadır. Ankara, parçası olduğu İç Anadolu gastronomisinin önemli bir parçasıdır ve il bütününde farklı ilçelerde farklı coğrafi yapılarla ilişkili olarak zengin bir mutfak yaşamaktadır. Ancak, bu mutfak geleneğinin otantik halinin erişilebileceği bir faaliyet alanına ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu sebeple Ankara yeme-içme kültürünün tanıtımının yapılacağı
ve tüm ilçeleriyle yöresel ürünlerin tüm yıl boyunca yaşatılacağı bir Gastronomi Merkezi oluşturulması tavsiye edilmektedir.
Tavsiye kararına ilişkin detaylı bir rapor hazırlanacaktır.
Başkent Ankara uzun bir süredir; içinde bulunduğu ekosistem ile bütünleşik, kentsel ihtiyaçların doğru kestirimine dayanan, ulaşım, arazi kullanımı, kentsel hizmetler ve kentsel ekonomi arasındaki ilişkinin sürdürülebilirlik temelinde kurulduğu, kentteki kamusal alanların yaşanabilirlik ilkesi doğrultusunda tasarlandığı, kentsel gelişim sürecinde oluşan rantın hakça paylaşıldığı ve kamusal alanların oluşumu için kullanıldığı bir planlama sistematiğine ihtiyaç duymaktadır. Bu sistematik kurulurken de kentte imar süreçlerinin ayrıcalıklar yaratmayan adil ve şeffaf bir süreç olarak ele alınması gerekmektedir. Bunun için mevcut planlama süreçlerinin katılımcı bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Yaşanabilirlik odaklı kent planlaması için, kent konseyinin de desteğiyle konusunun uzmanı bilim insanlarının katkısıyla Ankara İlinin Çevre Düzeni Planının yeniden ele alınması ve ihtiyaç fazlası imar alanlarının gözden geçirilmesi, imar süreçlerinin bütünüyle şeffaf hale getirilmesi için Büyükşehir Belediyesi planlama süreçleriyle ilgili komisyon toplantılarının da gerekirse canlı olarak yayınlanması, Ankara'nın imar ve planlama sorunlarının yenilikçi yöntemlerle çözülebilmesi için uzmanlık birikiminin bir araya getirildiği bir "kent planlama merkezi" kurulması önerilmektedir.
Yerel yönetimlerin çağdaş işlevi "şehirde yaşayanları nasıl daha sağlıklı yaşatırız?" sorusuna verdikleri yanıt ve bu anlayışla yürütecekleri hizmetlerdir. Bu amaçla yapılacak işlerin bilimsel yöntemle değerlendirilmesi, durum tespiti, önceliklerin belirlenmesi, müdahale program ve yöntemlerinin seçenekli olarak hazırlanması ve bir plan dahilinde uygulamaya sokulması akılcı ve doğru olacaktır. Ankara bu sürecin yukarıda tanımlandığı gibi yapılabilmesi açısından birçok olanağa sahiptir. Bunların başında da başta tıp fakülteleri halk sağlığı anabil im dalları olmak üzere farklı disiplinlerden çok sayıda bilim insanını ve bunları istihdam eden üniversitelere sahip olması gelmektedir. Ankara bu olanağı değerlendirebilir ve belediye hizmetlerinin toplum sağlığı ve yararını gözeten bir kavrayışla, önce hasta etmemek anlayışıyla yürütülmesini sağlayabilir. Ankara'da yerleşik bilim insanları ve üniversitelerin önde gelen gündemi Ankara'nın sağlığı üzerine çalışmak olmalı, belediye bu amaçla uyaran, talep eden, iş birliğine açık bir anlayışla kapılarını ve olanaklarını açmalıdır. Bunun somut ve görünür adımı her yıl/iki yılda bir yapılacak, yukarıda kaba çerçevesi ifade edilen zemin olabilir. Bu amaçla kentte halk sağlığı konularının ele alınacağı bir bilimsel etkinlik düzenlenmelidir. Sivil bir anlayışla "Ankara için iyilik ve sağlık" mottosu/parolasıyla düzenlenecek bu buluşma halk sağlığı bakış açısıyla, bilimsel bir disiplin içerisinde yapılacak her türlü görüşe ve öneriye açık olarak kurgulanmalıdır. Konferans, panel, forum, canlandırma, yazılı ve sözlü bildiri başlıklarında temalı (su, hava, gıda, iklim, atık, çevre vb.) ve serbest oturumlar içerebilecek olan bu organizasyon özellikle tanımlanmış somut öneri/projeler için özendirici bir rol üstlenmelidir. Bu nitelikleri taşıyan bir etkinlik olarak "Ankara Halk Sağlığı Zirvesi"nin düzenlenmesi önerilmektedir.
Tavsiye kararına ilişkin detaylı bir rapor hazırlanacaktır.