
BAŞKENTTE SANATA ANLAMLI YOLCULUK
27/10/2025
TÜRKİYE KÖRLER VAKFI 50 YAŞINDA
27/10/2025AKK BAŞKANI YILMAZ’DAN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇAĞRISI!
“DÖNÜŞÜM BETONLA DEĞİL, İNSANLA BAŞLAR”
“BUGÜNÜN DÖNÜŞÜMÜ, YARININ GÜVENLİĞİDİR”
- Riva Altınpark İnşaat’ın açılış töreninde konuşan Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, kentsel dönüşüme değinerek önemli açıklamalarda bulundu.
- Kentsel dönüşümün dirençli kentlerden ortak yaşam kültürüne kadar birçok konuyu kapsadığını belirten Yılmaz, “Dönüşüm betonla değil, insanla başlar. Kentsel dönüşüm, bir tercih değil, bir zorunluluktur ve yaşam kalitesinin mimarıdır. Kente değer, kentlinin katılımıyla gelir. Ortak akılla değil de kibirle alınan kararı temizlemek; çöpü, çamuru, çukuru temizlemekten zordur” ifadelerini kullandı.
AKK Başkanı Yılmaz, Yıldız Park İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldız’ın yeni yeri olan Riva Altınpark İnşaat’ın açılışında konuştu.
Konuşmasında kentsel dönüşümün yalnızca betonarme yapılarla değil, insanla ve ortak yaşam kültürüyle başlaması gerektiğini vurgulayan AKK Başkanı Yılmaz, “Dönüşüm betonla değil, insanla başlar. Kentler sadece betonla değil; insanla, aidiyetle ve ortak yaşam kültürüyle var olur” diye konuştu.
“ASIL MESELE; İNSANI ODAĞA ALAN, YAŞANABİLİR KENTLER İNŞA ETMEKTİR”
Yılmaz, şehir olmanın, binaları yenilemekten öte; insanı merkeze alan, sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentler inşa etmek olduğunu şu sözlerle belirtti:
“Şehir olmak, yalnızca eskiyen binaları yenilemek, yolları genişletmek ya da altyapıyı modernize etmek değildir. Asıl mesele; insanı odağa alan, sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentler inşa etmektir. Asıl mesele; farklı kalplerin aynı ritimde atmasını sağlamaktır. Aynı ritimde atan kalpler ile bir arada yaşamada ise insanlık tarihinin en eski dili konuşulur; insanlık dili. Kentlerin her taşında bir hikâye, her sokağında bir dua, her yüzünde ortak bir gelecek arzusu vardır. Ve yaşadığımız kentler, birlikte yaşamanın laboratuvarlarıdır. Kentsel dönüşüm konusu ise; sadece fiziksel değil; kültürel, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da ele alınmalıdır.”
“VATANDAŞLARIMIZ KARAR ALMA SÜREÇLERİNE DAHİL EDİLMELİDİR”
Mahalle dokusunun korunması ve kent hafızasının gözetilmesi konusuna dikkati çeken Yılmaz, vatandaşların karar süreçlerine dahil edilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Dönüşüm süreçlerinde ise, mahalle dokusu korunmalı, kent hafızası gözetilmeli, vatandaşlarımız karar alma süreçlerine dahil edilmelidir. Kentsel dönüşüm süreçlerinin katılımcı, şeffaf ve adil şekilde yürütülmesi, sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da yaşam hakkına saygı anlamına gelir. Bu anlayışla çıktığımız her yolda, bilimi rehber, insanı merkez almaya devam etmeliyiz.”
“KENTSEL DÖNÜŞÜM BİR TERCİH DEĞİL, BİR ZORUNLULUKTUR”
Kentsel dönüşümün deprem riski, altyapı eksikliği ve sosyal donatı yetersizliğini önlemek için bir zorunluluk olduğunun altını çizen Yılmaz, “Bugünün dönüşümü, yarının güvenliğidir. Kentsel dönüşüm, yaşam kalitesinin mimarıdır” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Deprem riski taşıyan yapılar, altyapısı yetersiz mahalleler, sosyal donatı alanı eksikliği olan bölgeler bizlere açıkça şunu göstermektedir: Kentsel dönüşüm bir tercih değil, bir zorunluluktur. Dirençli kentlerin oluşabilmesi için dirençli bireylerin varlığı şarttır. Herkes ikamet ettiği kentin hemşerisidir. Geleceği değiştirmek için bugün harekete geçmezsek, yarını kaybetmeye mahkûm oluruz. Ve unutmayalım: kente değer, kentlinin katılımıyla gelir. Kusursuz bir bina yaptığını iddia eden bir müteahhit, yer bilimcilerinin büyük örgütünü görmezden geldiği müddetçe, bedelini ağır öder. Felaketten sonra tekrar soru sormaya başlarız. Bu yüzden öncelikle kafaların içindeki fay hatlarını yok etmeliyiz.”
“ORTAK AKILLA DEĞİL DE KİBİRLE ALINAN KARARI TEMİZLEMEK ZORDUR”
Kent için ortak akıl, birlik ve beraberlik vurgusu yaparak sözlerini tamamlayan Yılmaz, “Şehirleri asıl kirleten çöp, çamur, çukur değil, kibirdir. Çünkü kibir, kamu israfını arttırır. Akılla, hele hele ortak akılla değil de kibirle alınan kararı temizlemek; çöpü, çamuru, çukuru temizlemekten zordur. Kibir ve kamu israfı ise ancak katılımcı yönetim anlayışının hâkim olduğu kentlerde olmaz” dedi.



