
Doğa İçin Tetiğe Değil, Deklanşöre Bas!
03/06/2025
AKK BAŞKANI YILMAZ’DAN HOBİ BAHÇESİ TEPKİSİ: CİNAYETTİR!
04/06/2025AKK HALK SAĞLIĞI ÇALIŞMA GRUBU “HPV’Yİ KONUŞ, GÜVENDE KAL!” FARKINDALIK YARATTI
Ankara Kent Konseyi Halk Sağlığı Çalışma Grubu, “Sağlık temel haktır” diyerek “HPV’yi Konuş, Güvende Kal!” başlıklı bir farkındalık programı düzenledi.
AKK ev sahipliğinde düzenlenen programda, alanında uzman isimler HPV’yi tıbbi, hukuki ve toplumsal boyutlarıyla kapsamlı biçimde ele aldı.
“HPV ULUSAL AŞI PROGRAMINA DAHİL EDİLMELİDİR”
Panelin moderatörlüğünü yapan AKK Halk Sağlığı Çalışma Grubu Sözcüsü Gamze Burcu Gül, “HPV, rahim ağzı kanseri başta olmak üzere bir çok sağlık sorununa yol açan çok yaygın bir virüs. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, kansere sebep olan ama önlenebilir kanserin etkenleri arasında yer alıyor. O nedenle bu virüs ve aşılanmanın önemi hakkında sunumlar yapacağız. HPV aşısı ücretsiz olmalıdır ve ulusal aşı programına dahil edilmelidir” dedi.
“TIBBİ MÜDAHALE SADECE TEDAVİ EDİCİ BİR UNSUR DEĞİLDİR, KORUYUCU BİR UNSURU DA VARDIR”
Sağlık mevzuatı ve sağlıktaki rıza kavramına değinen Av. Ece Çetintepe, “Aşı bir tıbbi müdahaledir. Tıbbi müdahalenin farklı ayakları bulunabilmekte ve rıza konusunda toplumsal bağışıklamada çocukları referans almamız düşünülmektedir. Tıbbi müdahale sadece tedavi edici bir unsur değildir. Tıbbi müdahalenin koruyucu bir unsuru da vardır. Aşı bu ayakta karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de ilk sağlık hakkı 1961 Anayasası’nda ‘Sağlık Hakkı’ olacak şekilde giriyor 1982 Anayasası’nın 56. Maddesinde ise sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve çevrenin korunması gibi bir başlıkla karşımıza çıkıyor. Sağlık haklarının insan haklarındaki çerçevesine baktığımızda bir sosyal, temel hak olduğunu görüyoruz. Hasta hakkı, sağlık hakkının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
“DÜNYADA HER YIL 600 BİN KADINA RAHİM AĞZI KANSERİ TANISI KONULUYOR”
Dünyada ve Türkiye’de HPV ile ilişkili kanser yükünü ele alan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Burak Kurt, “HPV hastalığı, toplumumuz tarafından tam bilinmeyen veya yanlış bilinen bir hastalık. HPV bir virüstür, 200’den fazla alt tipi vardır. HPV 16, HPV 18 genelde rahim ağzı kanserine neden olur. Rahim ağzı kanserinin yüzde 71’inde bu iki tip sorun var. 15-44 yaş arasındaki kadınların dünyada ikinci olarak gördüğü, Türkiye’de ise 5. olarak gördüğü en sık kanser hastalığıdır rahim ağzı kanseri. Dünyada her yıl 600 bin kadına rahim ağzı kanseri tanısı konuluyor, yarısından fazlasında da can kaybı oluyor. Ülkemizde her gün üç kadın ne yazık ki bu kanser hastalığı sebebiyle hayatını kaybediyor. HPV yalnızca kadınların değil, erkeklerin de bir sorunu. Bin 304 erkek üzerinden üroloji kliniğinde bir çalışma yapılıyor ve yüzde 36,2’sinde HPV pozitif saptanıyor. Kadınlar kadar erkekleri de bu virüsten korumamız lazım” diye konuştu.
DSÖ’DEN AŞI VE ERKEN TARAMAYA ÖNCELİK
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) HPV virüsüne karşı yaklaşımını da ele alan Kurt, “DSÖ, bu konuyla alakalı ‘Primer korumaya öncelik verin diyor’ yani aşılamadan bahsediyor. HPV’yi de aşılamayla egale edebiliriz. Böylelikle bu önlenebilir ölümleri de ortadan kaldırmış oluruz. Ayrıca bu konuda erken tarama yöntemi de çok önemli” dedi.
“HPV’DEN KORUNMAK İÇİN AŞI VE ERKEN TARANMAYI İHMAL ETMEMELİYİZ”
Panelde HPV’nin patolojisini, korunma yollarının önemini anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Burak Çağlarsu, “100 insandan 85’i hayatlarının bazı dönemlerinde bu enfeksiyonu geçiriyor. HPV virüsü kaptığını bilen insanlarda genellikle depresyon, iş gücü kaybı, halsizlik gözlemleniyor. HPV’den korunmak için aşı ve erken taramayı ihmal etmemeliyiz” ifadelerini kullandı.