
İstanbul Milletvekili Sn. Birol Aydın’dan AKK’ye Ziyaret
27/02/2025
AKK Sanayi Üretim ve Çalışma Grubu Eski Bakan Hakan Tartan ile Söyleşi Programı Düzenledi
27/02/2025AKK, “Mavi Yaka Olmadan İnovasyon Mümkün mü?” Paneliyle Usta Çırak İlişkisinin Potansiyeline Işık Tuttu
YAVAŞ: “MESLEKİ EĞİTİMİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Ankara Kent Konseyi’nde (AKK) gerçekleştirilen panelde, mesleki eğitim politikaları ve sanayi ile iş birlikleri, geleceğin iş gücünü nasıl şekillendirebileceği; teknoloji ve inovasyon süreçlerinin çalışanlar için nasıl yeni fırsatlar yarattığı; otomasyon ve dijitalleşmenin istihdamı nasıl dönüştürdüğü gibi birçok soru yanıt buldu.
Panele mesaj gönderen ABB Başkanı Yavaş:” Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak emekçilerimizin yanında olmaya, mesleki eğitimi desteklemeye ve üretimde adil fırsatlar yaratmaya devam edeceğiz.”
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ve Ankara Kent Konseyi (AKK) Eğitim Çalışma Grubu iş birliğiyle “Mavi Yaka Olmadan İnovasyon Mümkün Mü? – Usta&Çırak İlişkisi” başlıklı çalıştay düzenlendi. Yoğun katılımla gerçekleşen çalıştayın konuşmacıları; Gazi Üniversitesi – ABB Teknik Eğitim Kursu(BELTEK) Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Aktaş, AKK Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Basri Işıkser, AKK Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ayşe Sucu, AKK Çalışma Grubu Üyesi Emine Fidan, Öğr. Gör. Mete Özbaş, Gazi Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Müdür Yardımcısı, Nesibe Aydın Eğitim Kurulu Başkanı Mirkan Aydın, Eğitimci-Yazar Burcu Haboğlu Baba, El Sanatları Öğretmeni Mesleki Eğitim Yöneticisi Barış Bektaş, Teknik Öğretmen, Başkent Mesleki Eğitim Vakfı Başkanı Bayram Kocaman, Dr. Ufuk Taşçı, Ali Oğuz, Dr. Mehmet Ada, Giovanni Crisone oldu.
Mesleki eğitimin güçlendirilmesi, usta-çırak ilişkisinin yeniden tanımlanması ve mavi yaka çalışanlarının inovasyon süreçlerinde nasıl daha etkin olacağı gibi, sadece üretim alanını değil, toplumsal geleceği de doğrudan ilgilendiren meselelerin masaya yatırıldığı panelde, alanında uzman isimler, bir araya gelerek bu önemli konuları derinlemesine ele aldı.
“ÜRETİMDE ADİL FIRSATLAR YARATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
ABB Başkanı Mansur Yavaş, düzenlenen panele mesaj gönderdi.
Mesajında, “Böylesine önemli ve değerli bir çalıştayın sanayicilerimize, eğitimcilerimize, girişimcilerimize, emekçilerimize ve özellikle gençlerimize ilham vermesini temenni ediyorum” diyen Yavaş, “Ahilik kültürüyle yoğrulmuş kadim bilgi ve birikimimizi, çağın gereklilikleriyle birleştirerek sürdürülebilir bir kalkınma anlayışını hep birlikte inşa etmek zorundayız. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak emekçilerimizin yanında olmaya, mesleki eğitimi desteklemeye ve üretimde adil fırsatlar yaratmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“BURADAN ÇIKACAK SONUÇLARI BİR MUTABAKAT METNİ OLARAK ABB’YE SUNACAĞIZ”
Panelin açılış konuşmasına “Yitik kaybedildiği yerde bulunur” sözüyle başlayan AKK Eğitim Çalışma Grubu sözcüsü Cemil Karagöz, konuşmasında şunları söyledi:
“Eğitimcileri bir araya getirdiğimizde tartışacağımız konulardan biri de mesleki eğitimdir. İstihdam sorununun çözümünde önemli olduğunu vurgularız ve bu konuda uzlaşırız. Ancak, “Çocuklarımızı ne zaman mesleki eğitime yönlendirmeliyiz?” sorusu geldiğinde görüş ayrılıkları başlar. Eğitimle ilgili konulara yaklaşırken basit bir yöntem izleyebiliriz. Güzel bir sözümüz var, yitik, kaybedildiği yerde bulunur. Bizim kadim kültürümüzde, ahilik geleneğinden günümüze kadar gelen zanaat öğrenme alışkanlığımız vardı; ancak son 20-25 yılda bunu hızla kaybettik. Acaba kaybettiğimiz bu yitiği, geçmişimize, dünyaya ve teknolojik gelişmelere bakarak inovatif bir şekilde harmanlayabilir miyiz? İşte temel sorunumuz budur. Bugün, değerli akademisyenler, meslek örgütleri ve STK’ların katılımıyla bu konuları tartışacağız ve sonuçları bir mutabakat metni olarak ABB’ye sunacağız.”
“ DERSLERDE UYGULAMAYA ZAMAN AYIRILMALI”
Eğitim ve İnovasyon üzerine açıklama yapan Nesibe Aydın Eğitim Kurulu Başkanı Mirkan Aydın, “Eğitim, inovasyon ve yaratıcılık iç içe geçmiş kavramlardır. Eğitim, bireyin yeni bilgiler öğrenmesi; inovasyon, bilgi ve becerilerin yenilenmesi; yaratıcılık ise keşfedilmemişin bulunması ve uygulanmasıdır. Mesleki eğitimde inovasyonun önemi büyüktür, Bu yüzden derslerde uygulamaya daha fazla zaman ayrılması, kalıcı öğrenmeyi destekler. Oyunlaştırma, öğrencilerin ilgisini artırırken, işbirlikçi öğrenme ve akrandan öğrenme somut öğrenme yöntemleri arasında yer alır. Eğitimde yapay zeka ve robotik kullanımına önem verilmelidir. Usta-çırak ilişkisi, ortak iş yapma anlayışıyla eğitimin temel taşlarından biri olmalıdır.
“AMACIMIZ: NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜNÜ ARTIRMAK”
Beltek Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Aktaş, “Yaşam Boyu Eğitim” başlığı altında yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“1999 yılında başlatılan BELTEK, ABB ve Gazi Üniversitesi iş birliğiyle sürdürülen uzun soluklu bir sosyal sorumluluk ve yaşam boyu öğrenme projesidir. Proje, meslek sahibi olmayanları mesleğe adapte etmek ve mevcut meslek sahiplerinin kalitesini artırarak daha etkin olmalarını sağlamak amacını taşır. Ayrıca, teknolojinin hızlı gelişimini takip etmek ve bu alanlarda eğitimler vermek için kurslar düzenlenmektedir. Kursiyerlerin kişisel gelişimlerine de katkı sağlanmaktadır. BELTEK, ABB’nin koordinasyonu ve Gazi Üniversitesi’nin imkanlarıyla oluşturulmuş bir sistemdir. Kurslar iki aylık ve üç aylık olarak planlanmakta, devam zorunluluğu vardır. Şu an 163 farklı kurs bulunmaktadır. Kurslardaki amacımız, nitelikli insan gücünü artırmak ve örgün eğitimi alamamış kişilerin yetkinliklerini BELTEK kurslarıyla geliştirmektir. Amacımız, kursiyerlerimizin hem Ankara’mıza hem de Türkiye’mize katma değer sağlaması; öncelikle kendi hayatlarına, sonra topluma katkı sağlamalarıdır.”
“Bizim yaşadığımız toplumda bir şey olmak, beyin takımı olmak gibi bir mevzu var” diyen AKK Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Basri Işıkser verdi:
“Mavi yaka paradoksu dediğim aslında işin temel etkilenen insanların başında geliyor. Daha çok gelecek ve statü kaygıları var. Bizim yaşadığımız toplumda bir şey olmak, beyin takımı olmak gibi bir mevzu var. Böyle bir problemle karşı karşıyayız. Toplum olarak akademisyenler, şairler, gazeteciler gibi her kesimden biz bu algıyı işin içine katan insanlarız. Biz bir bütünüz. Ellerin nasırlaşması değerlidir. Bu insanlar olmadan bir şey olmayacağını, bir şey inşa edilemeyeceğini anlatan ve bunun içinde çok değerli bir yapı kurmalıyız” dedi.
“AHİLİKTE ESAS OLAN EHİL VE LİYAKAT SAHİBİ OLMAKTIR”
“Bizim kadim kültürümüz var. Bizim kadim kültürümüzün öyle kodları var ki, bugün bunu yeni bir duruşla, yeni bir dille, yeni bir anlayışla gençlerimize ulaştıramadığımızı ve aktaramadığımızı da belirtmek isterim” diye vurgulayan AKK Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ayşe Sucu, konuşmasında şunları söyledi:
“Ahilik kültürü öyle kodlar taşıyor ki, usta-çırak temasındaki ana tema da liyakattir. Biz bunu maalesef hem kendi kültürümüz üzerinden kaçırmış olduk, hem de dini kültürümüz üzerinden. Ahilikte eğitim, hem bireysel hem de toplumsal kalkınmayı amaçlayan bütüncül bir yapıdır. Mesleki eğitimin yanı sıra dini, ahlaki, askeri ve beşeri bilgiler de verilmiştir. Usta-çırak ilişkileri, iş hayatında dirlik ve düzeni sağlamış, çatışma yerine barışı tesis etmiştir. Ahilikte esas olan ehil ve liyakat sahibi olmaktır. Günümüzde iş ve sosyal hayat dengesinin kurulmasında, ahilik gibi sistemlerin günümüze uygulanabilir yönlerine odaklanmak gerekmektedir. Bu konuda kent konseyine büyük görevler düşmektedir.”
10 MİLYON GENÇ DEMİR AĞLARLA ÖRDÜ BÜTÜN TÜRKİYE’Yİ
Gazi Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Mete Özbaş, “Zanaattan Dijital Çağa: Mavi Yaka” başlıklı konuşmasında şunları belirtti:
“Ahilikte esas olan, çalışacak bir yiğidin bulunmasıdır. Ondan sonra çırak olacak, yetişecek, kalfa olacak, sonra da usta olacak ve o kültürü kendisi devam ettirecektir. Tarihsel geçmişe bakarsak, ahilik hep el sanatlarıyla devam etti çünkü teknoloji bunu gerektiriyordu. Daha sonrasında 18. yüzyılda sanayi devrimiyle teknolojinin gelişmesi gerekiyordu. Osmanlı, bunun bir ucundan tutmaya çalıştı. Özellikle savunma sanayinde kara ve deniz harbinde bu işi geliştirmek için okullar açtı. Daha sonra kalkınmayı sağlamak amacıyla tarım okulları açtı İstanbul’da ve insanları yetiştirdi, ancak İstanbul’da yetişenler dışarıya çıkmak istemedikleri için okulları kapatmak zorunda kaldılar. Teknolojinin bir ucundan yakalamaya çalıştılar ama yetişemediler. Kurtuluş Savaşı’ndaki yaşadıklarımız, bize iyi bir eğitime ve teknoloji kullanımına olan ihtiyacı gösterdi. Cumhuriyet ile birlikte ciddi bir atılım gerçekleşti. Okuryazar bile yoktu, 10 milyona düşmüştük ama 10 milyon genç demir ağlarla ördü bütün Türkiye’yi 10 yılda. Buna sahip çıkmak gerekmektedir. Eğitim bir bütün olarak düşünülmeli. Sosyalleşmeyi de sağlayacaksınız, kültürel düzeyi de artıracaksınız. Buna mecbursunuz.”
“ÜRETMEKTEN MUTLULUK DUYAN BİREYLERİN YETİŞMESİNE İHTİYAÇ VAR”
Temel eğitimde inovatif düşünce için üst düzey düşünme becerilerine ihtiyaç duyduğumuzu vurgulayan eğitimci yazar Burcu Haboğlu Baba, “İnovatif fikirlerin ortaya çıkması için öncelikle kendi mutlu edecek becerilerinin farkında olan çocuklar yetiştirmeliyiz. Ayrıca, katma değer yaratmak, öğretmek ve üretmekten mutluluk duyan bireylerin yetişmesine ihtiyaç var. Üst düzey düşünme becerileri arasında problem çözme, matematiksel çözümleme ve eleştirel düşünme yer alıyor. Bu becerilerin gelişmesinin tetikleyicisi ise meraktır. Yaratıcı düşünme ve problem çözme becerisi gelişmiş, bilgiyi kullanabilen, analiz edebilen ve yeni fikirler üretebilen çocuklardan söz ediliyor. Çocukları sadece akademik alanda güçlendirmek, onların mutsuz bir geleceğe sürüklenmesine neden olabilir. Bu yüzden çocuklarımızın sadece akademik değil, aynı zamanda üretmekten keyif alan, becerilerinin farkında olan bireyler olarak yetişmeleri önemlidir” ifadelerini kullandı.
Son olarak, “Ev Hanımlığından Üretime” hakkında Emine Fidan, Teknik Öğretmen, Başkent Mesleki Eğitim Vakfı Başkanı Bayram Kocaman, Dr. Ufuk Taşçı, Ali Oğuz, “Mavi Yakanın İnovasyondaki Gücü; Dijital Dönüşüm ve İş Gücü Geleceği” başlığı altında konuşurken, Dr. Mehmet Ada ve Giovanni Crisone ise “Yeni Nesil Yetkinlikler” üzerine konuşmalar yaptı.