Başkent Mimarlık Günleri

ANKARA’DA “BAŞKENT MİMARLIK GÜNLERİ” TAMAMLANDI

GELECEĞİN MİMARLARIYLA BULUŞAN AKK BAŞKANI YILMAZ: “BEN, MİMARLIĞIN HAYATIN KALBİ OLDUĞUNU ANLADIM”

• Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından düzenlenen “Başkent Mimarlık Günleri” programına katıldı.
• AKK Başkanı Yılmaz, “Ben, mimarlığın hayatın kalbi olduğunu anladım. Hayata dair her mevzunun mimarı üzerinden, binalar üzerinden dünyaya şahitlik yapan farklı kuşakları, yüzlerce farklı dönemde yaşamış insanın şahitliğini yansıtan mimarların yaptığını gördüm. O açıdan çok saygım arttı mesleğe” dedi.

Bu yılki Mimarlık Haftası, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı ve AKK Yürütme Kurulu Üyesi Mimar Derya Başyılmaz ile Başkan Yardımcısı ve AKK Çalışma Grupları Direktörü Mimar Oğuzhan Bozdağ öncülüğünde, “Başkent Mimarlık Günleri” programı ile kentin mimari hafızasına ışık tuttu.

AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın katıldığı ve 17-18 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenlenen programda, “Uyarlanabilir yeniden kullanım” anlamına gelen “Adaptive Reuse” teması vurgulandı.

Sadece mimarlık öğrencileri katılmadı mimarlar, akademisyenler, bürokratlar, yerel yöneticiler ve öğrenciler katıldı.

Mimarlar, akademisyenler, bürokratlar, yerel yöneticiler ve geleceğin mimarları olan Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin katılım sağladığı program, sergi açılışıyla başlayarak, duayen mimarlar için düzenlenen ödül töreni ile taçlandı.

Programın ikinci gününde ise, “Adaptive Reuse” teması altında yapılan oturum ve atölye çalışmalarıyla mimarlığın kent kültürüne, kent hukuku ve kent hafızası ile düşünsel ve toplumsal boyutlarına yönelik konular ele alındı.

“KENT BELLEĞİNİ OLUŞTURAN MİMARLAR, BURANIN VATAN OLMASINI SAĞLAYAN MEZAR TAŞLARDIR”

Programda konuşan AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, ünlü şair Nazım Hikmet Ran’ın “İki şey var ancak ölümle unutulur; anamızın yüzüyle şehrimizin yüzü” sözüyle başlayarak şöyle devam etti:

“Ben, mimarlığın hayatın kalbi olduğunu anladım. Hayata dair her mevzunun mimarı üzerinden, binalar üzerinden dünyaya şahitlik yapan farklı kuşakları, yüzlerce farklı dönemde yaşamış insanın şahitliğini yansıtan mimarların yaptığını gördüm. O açıdan çok saygım arttı mesleğe ve mezar taşı gibi görüyorum o tarihi binaları. Mezar taşları vatan eder coğrafyayı. Coğrafyayı vatan eden husus o coğrafyadaki mezar taşlarıdır. Bizim o coğrafyadaki tarihi binaları, kent hafızasına girmiş olan, kent belleğini oluşturan mimarlar, buranın vatan olmasını sağlayan mezar taşlardır.”

“BİR KENTİN PLANI, ASLINDA BİR ADALET HARİTASIDIR”

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkan Yardımcısı ve AKK Çalışma Grupları Direktörü Mimar Oğuzhan Bozdağ, bu yılın teması olan “Yeniden Kullanım – Adaptive Reuse”ye değinerek, “Yalnızca eski binaların yeni işlevler kazanması değil, bu tema aslında yıkım kültürüne karşı bir direniş;  unutmaya karşı bir hatırlama eylemi,  sahipsizliğe karşı yeniden sahiplenme çağrısıdır” dedi ve sözlerine şöyle sürdürdü:

“Bugün dünyanın birçok kentinde, ‘kent suçları’ adıyla anabileceğimiz müdahaleler, şehirlerin ruhunu bedenden ayırmaktadır.  Bir zamanlar emeğin, üretimin, dayanışmanın kültür ve medeniyetimizin simgesi olan şehirlerimizin   metrekare hesabına indirgenmiş bir piyasa aracına,  imar planları arasında sıkışmış bir yatırım kalemine dönüşmesine asla sessiz kalamayız. Modern çağın gerekliliklerini elbette ki göz ardı edemeyiz.   Ancak emsal artışları ile katlar yükselirken sahip olduğumuz değerler sisteminin alçaldığını da görmezden gelemeyiz. Bir kentin planı, aslında bir adalet haritasıdır; Şehircilik, toplumsal yaşamın adil paylaşım tasarımıdır.  Kent hukuku ise hak ile mekân arasındaki dengeyi kurar.  Varsın Küresel sermayenin temsili üzerinden meşruiyet kazanan, hegemonik dayatılmış kapitalizm   kar ve güç motivasyonuyla topraktan rant beklemeye devam etsin; bizler inadına bu topraklardan bereket beklemeye devam edeceğiz.”